14 Ocak 2012 Cumartesi

9. ay Bahar'dan izlenimler


Bebeğim herşey yolunda ...
Sen sağlıkla büyüyorsun ve içimdeki sevgi de aynı oranda katlanarak büyüyor.
Yemek yeme konusunda internetten araştırdığım ve uygulamayı denediğim bir yöntem var "Baby led weaning"
Yani sen ellerinle dilediğince önüne koyulan yiyeceği yiyorsun.Mama sandalyenin altına büyükçe bir örtü serip, yemek sonrasında üstünün başının değişmesi ve hatta banyo yapmanı gerektiren bir kirlenme olsa da bunu denedim ve sen çok mutlu oldun.

Havuç brokoli ve karnıbahar buharda pişip senin için hazırlar,parçala böl - ye yaptın (baby led weaning) ama yarısından fazlasını da yedin afiyet bal şeker olsun güzel yavrum.


Bu da tüm annelere tavsiye ettiğim porselen yumurta tavası.
Teflonun zararlarını anlatmaya gerek yok sanırım.Bu tava ocakta kullanılabiliyor ve çok da sağlıklı.Yumurta ve rondodan geçirilmiş yulaf karışımı : süper !

Bu da kıyma küplerinin görünüşü.Kıymaları az suda yağ eklemeden haşlayıp suyunu saldıktan sonra çekmesini bekliyoruz.Kısık ateşte bu pişmeyi sağladıktan sonra da buz kalıbının herbir gözüne doldurup buzluğa atıyoruz.Ve her yemek yapışımızda 1-2 küp atıyoruz.Misss mis...

Yoğurt çorbasını pek sevmesen de besleyici bir çorba kısa tarifi: kırık pirinç haşlanır.Yumuşayınca yoğurt un ve yumurta sarısı karıştırılıp pişen pirinç suyu ile ılıklaştırdıktan sonra tencereye eklenir.1-2 dk daha kaynatılıp altı kapatılır.İsteğe göre üzerine kızarmış ekmek ufalanabilir.

İnternetten aldığım 2 güzel kitap,hepsini okudum desem yalan olur.Hep böyle olur ya....
ilk heves alırsın ve bir kenarda durur durur dururrrrr....

Yılbaşı gecemizden fotoğraflar.Babaannen ve deden ile birlikte girdik ilk yeni yılına.Sen fotoğraf çekilmekten sıkılıp ağlamaya başladın.Masamızda da yo yok hani :)
Ahsen Teyzelere gitttiğimizde yeni hamile kuzende ordaydı (Dilek) Güzel bir gündü

Ocak 1 itibariyle babaannede kalma günleri başladı.
Kış günü evde yalnız kalmayalım diye babanla böyle bir çözüm bulduk.

Ne çok kar yağdı.Kaç gün dışarı çıkamadık :( Ama manzara süper





13 Ocak 2012 Cuma

Tütü tütü maşallah eteğine

Pingu daha doğmadan önce internette görürdüm hep bu şirin eteği.Kızım doğduğunda alırım diye düşünürken neden kendim yapmayayım ki dedim ve sıvadım kolları.Nette bir dolu video var yapımını anlatan.Buradan izleyebilirsiniz...Dikiş yok,mazleme ucuz, vakit desen kısa zamanda yapılıyor.Ben 1-2 saat içinde bitirmiştim.Bağlantı verdiğim video da 2 tür düğüm şeklini gösteriyor.Ben 2. sini tercih ettim.Seçtiğiniz tüle göre tercihiniz değişebilir belki.Ayrıca size ip ucu ben lastiği dikmedim.Beline uyabilecek ölçüden biraz büyük lastik kestim.Tüle şekil verip lastiğe sonradan geçirdim.en son lastiği pingunun beline göre ayarlayıp diktim.Daha garanti oldu.

Amcasının kollarında şirinlik yapıyor pingu

Kızım henüz pek birşey anlamadı.Henüz ayakta duramıyor, belki ondandır.Tülleriyle oynadı ve çekiştirip durdu.Ama çok cici olmamış mı?Aslında başına takılacak bir de ponponu var onu da tülden yaptım.Ama fotosu henüz yok.Bir ara ekler kaydı güncellerim.Hatta ortamı ayarlayabilirsem video kaydı yapıp yükleyebilirim.Tabiii vakit bulabilirsem ....

Kuzgun musun Şahin mi?

   Bir gün, anne kuzgun çocuklarına yiyecek bulmak için yuvadan ayrılmış. dolanırken şahini görmüş. içinden, "şimdi bu şahin benim yavrularımı görürse tanımaz parçalar yer, en iyisi uyarayım da benim yavrularımı yemesin" demiş. şahinin yanına uçmuş. "merhaba şahin kardeş" diye muhabbete girmiş, az biraz merhabalaştıktan sonra, kuzgun şahine, "şahin kardeş, ben yuvadan ayrıldım, yavrularım yuvada. onları görürsen yeme olur mu?" demiş. şahin sormuş, "peki senin yavrun olduğunu nasıl anlayacağım?" kuzgun da, "çok zor bir şey değil, benim yavrularım da tıpkı senin yavrularına benzerler kolayca anlarsın" demiş. şahin de kuzgunun yavrularını görürse onlara bir şey yapmayacağına söz vermiş, kuzgun da şahin de kendilerine yiyecek bulmak için uçup gitmişler.
    Şahin bir süre sonra bir kuş yuvasına rastlamış. içinde de yavru kuşlar varmış. önce bakmış, bu yavrular kuzgunun yavrusu mu diye, yavruları incelemiş, bunlar çirkin tipsiz yavrularmış, hatta kendi yavruları ile alakası bile yokmuş. şahin de gönül rahatlığı ile yavrulara saldırıp onları yemiş.
kuzgun yiyecek bulup geldiğinde yuvada sadece yavrularından arta kalanları görmüş ne yazık ki...


   Bu hikayeyi neden mi yazdım? Bu sıralar babasıyla bizim pinguyu pek bir güzel bulur olduk.Baka baka doyamıyoruz.Bir o diyor " şu güzeelliğe bir bakarmısın?" bir ben diyorum " var mı bu dünyada başka bir güzellik?" diye.O birşey değil de nazar edeceğiz durup dururken...hele ki benim nazarım bir değiyor,sormayın! Ne zaman iyi bir cümle kursam örn; dün gece çok güzel uyudu : pat o gece sabaha kadar 50 kere uyanıyor.Bu gün yemeğini güzel yedi : pat ağzını kilitleyiveriyor....Tövbe bir daha dillendirirsem iyi huylarını :)

   Ne diyorduk pingu büyüdükçe ,inanamadığımız hareketler yapınca daha bir şirin geliyor bize ve tutku ile bağlanmaya devam ediyoruz bizim pinguya :) Gezdiğimiz, dolaştığımız ,oturduğumuz, yemek yediğimiz mekanlarda birbirini dürtüp gösterenler mi dersiniz, oturduğu yerden kalkıp gelip makas alanlar mı dersiniz, Tunalı Hilmi Caddesinde ben sling ile pinguyu taşırken arkamdan yürüyen ama yetişemeyen seslenip kızımı seven kokoş teyzler mi dersiniz.Ben "bütün çocukları böyle seviyorlardır yaaa" dediğimde babamız bunun böyle olmadığını bizimkine ilginin büyük olduğunu söyler durur.
Pingu kuzgun da olsa şahin de olsa bizim gözümüzde dünyanın engüzel varlığı.Çünkü biz O'nun annesi ve babasıyız.


11 Ocak 2012 Çarşamba

Çalışan anne mi yorulur? Evdeki anne mi?

   Doğum iznim kızım 5,5 aylıkken bitti.Ben kızım daha çok küçük bırakamam düşüncesiyle ücretsiz izin alınca tam 1 yaşındayken işe başlayacağım.Benim izin aldığımı duyan yakınlarım şaşırdı.Ne kadar hareketli olduğumu biliyorlar çünkü.İş desen varını yoğunu vererek çalışan ben 1 yıl çalışmadan evde oturuyorum.Bana söyleselerdi geçen yıllarda inanmaz, olmaz öyle şey derdim.

   Şimdi ise işe başlamak istemiyorum.İmkanım olsa da 2 yıl alabilsem diyorum.Acaba işe başlasaydım daha mı az yorulurdum.Bedenen belki evet ama ruhen aklım evde , hasret içimde ,permeperişan olurdum bence.Ev hanımı da olamam , uzun süreli evde kalamam, bunu da biliyorum ama bebeğimi 5 aylıkken de bırakabilecek cesarete sahip değilim.
    Evde kaldığım süre zarfında öğrendiğim bişey var ki anne evdeyse bebek ile çok ve rahatça vakit geçirebilir diyemeyiz.Düzenli olarak saati saatine yemek,uyku,ev işleri yapılabilir de diyemeyiz.Bunlar işe başlayınca daha düzenli olacak bence.Çalışan anneler çocuklarıyla daha kaliteli vakit geçirebilir isterlerse...Şu ara 24 saat beraberiz,halimizden de memnunuz, Bakalım işe başlayınca göreceğiz
   Bu süreçte en büyük pişmanlığım ise araba kullanamıyor olmak.Koy bebeği oto koltuğuna gez babam gez.Neyse bu yaza halledeceğim bu işi kısmetse.

4 Ocak 2012 Çarşamba

BESLENemeME


Bir annenin içinden geçenler:
   Ben ne kadar sabırsız, kararsız , nankör bir anneymişim de haberim yokmuş.Bahar henüz 4 aylıkken ağzına götürdüğüm üzümü yalaması,şeftaliye dil uzatması,karpuza el atması beni ne kadar sevindirmiş ki “ bir an önce 6 ay dolsa da ben kızıma ne yemekler yapacağım “ diye söylemişim.
   Ne sabırsızlanıyorsun annecik otur oturduğun yerde.Oturduğun yerde emzir dur...Pişirmek yok,soğumasını beklemek yok,o kadar zahmete rağmen yemezse sinirlenmek yok.Hazır,pratik,bedava, altın değerinde ANNE SÜTÜ ile besleniyor bebeğin .....ne bu sabırsızlık.İlk çocuk ya heves var serde ! .Yemek yiyebileceği zamanı dört gözle bekleyen anne ek gıda zamanı geldiğinde 1 kaşık yediğinde dört köşe olan anneye dönüşüverdi nedense...Hadi bakalım sen miydin heveslenen,al sana besle şimdi zor bela :(
   Yese can kurban ...her şeyi yemiyor işte bu modeller.Ben de biliyorum o tatsız-tuzsuz yemeklerin hoş olmadığını ama senin menü bundan öteye geçemiyor  maalesef.
Bir bebeğin ek besin serüveni :
Elinde kaşık( tacizlerim sonucu milupanın ilk kaşığım setini istedim.(nasıl setse sadece kaşık var :)Sağolsunlar 2-3 gün içinde gönderdiler.Çocukların bir çoğu bu kaşığı seviyor.Tavsiye ederim.Bu kaşıkla ağzının kenarını toplamak çok kolay.
BAŞLARKEN
   Bahar 6. ayına anneannesinin evinde girdi.Annemin evine giderken içim rahattı. Ne de olsa orada ben hep rahat ederim, yer içer çekilirim annem yardım etmek istesem de kıyamaz bana.Uzağız ya kıymetli oluyorum gidince.Neyse ben kendi kredime güvenerek Baharın ek besine geçişinde de ekmek elden su gölden olur umuduyla gittim baba ocağına.Evde çorba pişiyor, evet tuzsuz da pişiyor ama benim bilimsel okuduğum tarifler yok annemin mutfağında ? Hani o içine bir tutam patates,bir tutam kabak,bir tutam bıdı bıdı içeren çorbalardan ... Bildiğimiz tarhana çorbası-mercimek çorbası-yoğurt çorbası ...vs
   Eeee ne bekliyordun ki hevesli anne :P kendin yapsana çocuğuna çorbasını.Kadın hangi birine yetişsin.Bahar annesinin bu” kendini annesinin sırtına dayamış evlat modeli “ yüzünden ek besinle tam 6. Ayında tanışamadı sanırım .Tanıştı da olması gereken gibi değil.Çorbalardan en fazla 1-2 yemek kaşığı tattı.Meyve sularını zaten öncesinde tatmıştı.Meyve püreleriyle de arası fena değildi.Ama şu çorba işi pek bi sallantıdaydı.
   Bahar kız tam 6 ay 10 günlükken annesi baktı bu böyle olmayacak eve dönmeye yerleşik hayata geçmeye karar verdi.Bir düzen kurmamız gerekiyordu çünkü.Küçük bir tencere alındı.Küçük kavanozlara en organik olanlarındanJ şehriye,bulgur,pirinç,yulaf ....vs  koyuldu. Tarifler okundu, hatmedildi.Ama maalesef hazırlanan çoğu çorba çöpe gidiyordu.Anne sinir harbi yaşıyordu.Bebek ağzını kilitliyor başını bir sağa- bir sola çevirip doğal boyun egzersizi yapılıyordu.Bu böyle gidemezdi.
Peki ne yapmalı???
Kural biiiiiiiiiir.............sinirlenme O hissediyor,iyice inatlaşıyor.
Kural ikiiiiiiiiii..............Bebişi erken kaldır.Kahvaltı ederse gerisi iyi devam ediyor.Aynı bizler gibi.Kahvaltı etmediğiniz günleri düşünün.Öğünler kayıyor,karışıyor zamanları.Klasik olacak ama bebekler “rutin”i severler.
Kural üüüüüç..............yemiyorsa ısrar etme.Daha sonra tekrar dene.Ama  soğuyor L diyebilirsin .En kötü azcık su kaynat katıver içine zaten bekledikçe katılaşıyor o yemekler .Azcık dilüe etmiş olursun.Ben doyurucu olsun diye bebek ekmeği( etinin kızarmış ekmeği) kattığımdan bekledikçe kaskatı oluyordu,ekliyordum ılık hale geliyordu ve deniyordum ara ara....
Kural dööööört...........asla tv ile , reklam ile veya çizgi film ile yedirme .2 yaşına kadar tv önerilmiyor.Bu konuyu çok açmak istemiyorum,ayrı bir başlıkta deşeriz.Sonuçta biliyorum  tv kaçınılmaz.Ama yemekle özdeşleştirilmesi yanlış.Bi de şu var her zaman tv imkanı olan yerlerde yemek yemeyecek ya bu çocuk.
Kural beeeeeeş.......... Eline konsantre olacağı bir şey mutlaka vermek zorunda kalıyorsun.Mesela suluk olabilir ya da yıkanabilir bir oyuncak.Yemeğe bulanabiliyor çünkü.
Kural altııııııııııı..........yemeği çocuğa anlat.bu çorbada patates- havuç  vs var,şimdi yoğurt yedireceğim sana ....bunlar faydalı besinler.Sen yiyeceksin ve büyüyeceksin ....gibi.Anlamıyor demeyin ,ilerde çok işe yarayacak bence bu diyaloglar.
Kural yediiiiiiiiiii.........Ey anne !! İllaki tabağın dibini görmek zorunda değilsin.Biliyorum annelerin eli bol kepçe,koca kase,içi dolu ve bitecek...sen öyle san ! bebek doyunca o yemek bitmiştir onun için ....haaa sen illa bitsin diyorsan : baktın doymak üzere,zorla yeme hareketleri başladı.Aradaki kaşıkları sen hüplet bi zahmet ,tıkma çocuğun ağzına.Ve işte kritik an “son kaşık”.İşte o son kaşığı yavruna yedir.Sanki o bitirmiş gibi oluyor.İnsan daha iyi hissediyorJ
Kural sekiiiiiiiiiiz.............her kaşıktan sonra ağzını peçete- bez gibi bir şeyle silme .Yemek sonlandı diye düşünebilir.Bırak dağınık kalsın .Nasılsa yemek bitecek bitince rahat rahat silersin.Zaten ağız silme işlemi en gıcık oldukları an.Kafa geriye ,yana kaçar durur.
Kural dokuuuuz...........Yemeğini bitirince “aferin , ne güzel yedin” gibi bir cümle ya da  alkış ile motive et.
Kural ooooooon..........kilosu eş zamanlı bebeklerden düşük değilse ve anne sütü alıyorsa yemediği zamanlar lütfen üzülme.Ya anne sütü almasaydı .Anne sütü almıyorsa da devam sütü alıyordur.Bu da hiçbir şey yememesinden yine de iyidir.
Biz bunlara "BUBA'NIN 10 KURALI" diyoruz.Aslında şimdi dedik :)) Yani bu ismi şimdi uydurduk.Bunların bir çoğunu birçok yerde okumuş olabilirsiniz.Ben size bizi anlattım.Sadece paylaştım varsayın.Zira "her bebek kendine özeldir" fikrini savunmuşumdur her zaman. 
Biz de durum böyle başladı.Bu yazdıklarımızla aştık BESLENemeME  sorunlarımızı çok şükür.Maceramız sürüyor.Vakit buldukça yazarım .Daha tarifler ekleyeceğim
Tüm annelere sorunsuz beslenme anları dilerim.