Bu yaz tam bir ay izin kullandığımdan uzunca bir tatil serüvenimiz oldu bebeğim. Tatilimiz bitse de her resmi tatili değerlendirmeyi de ihmal etmiyoruz.30 Ağustos tatil olunca ikimiz otobüsle Akçakoca'ya gittik ve sen her zamanki gibi tüm sevimliliğinle babaanne , dede ve halanla güzel vakit geçirdin.
Ankara' ya döndüğümüzde bir gün baban seni hayvanat bahçesine götürmek istedi.Fikir kulağa hoş geliyordu.Gidipte hayvanların içler acısı durumunu görünce canımız sıkıldı maalesef. Aç-bilaç bakımsız, pislik içindeki küçük kafeslere tıkılmış hayvanlar nasıl olurda bu kadar acımasızca bakılabilir? bunu gördük...Neyseki aklın ermediğinden köpeklere maymunlara gülücük atıp durdun...
Deniz kenarında Deniz ' i düşünüyorsun.Babanı çok özledin çünkü :)
Akçakocanın o güzel balkonuna o güzel kafanı nasıl sıkıştırdın anlayamadım ? Neyseki kendi hamlen ile kurtadın başını o parmaklıklardan .
Deden bizi Karadeniz Ereğliye götürdü çok şirin bir yer.Temiz, hareketli ve doğa güzellikleri olan sahil şehri.Sevdik biz seni Karadeniz Ereğli
Hayvanat bahçesinde yasak bölgeye girip dinazorlarla oynamak isteyince görevliler seni işte böyle kapı dışarı ettiler :)
Suratını yerim sevimli şempazem benim.
