30 Kasım 2013 Cumartesi

Kasım 2013

   Evden sıkıldım diye haykırışlarının başladığı aylar geldi çattı maalesef bebeğim.Ama anneciğin sen sıkılma diye faaliyetler bulmaya çalışıyor. Bu faaliyetler için ön hazırlık beni her zaman çok heyecanlandırıyor. Bir hevesle sana sunuyorum , sen de bir hevesle yapıyorsun, sonra bu ponponlar, ve diğer parçalar oyuncak sepetindeki yerini alıyor.Sanırım en güzeli güzelce muhafaza etmek, unutunca çıkarıp tekrar yapmak.

Buzluk ve renkli ponponlar ve birde küp şeker maşası.Maşayla her bir deliğe ponpon koymaya çalıştın, sonra sıkıldın haliyle...ve işin kolayına kaçıp elinle yerleştirdin. 

Kuzenlerle Anıtkabir'e gittik senin ATA yı ilk ziyaretin 

Gökçesu ve sen iyi arkadaş oldunuz.

21 Kasım 2013 Perşembe

Anne hazır mısın?



     Anne olalı 2,5 yıl oldu tamı tamına.Daha önce ne yapıyormuşum, zamanı ne ile dolduruyormuşum hatırlamıyorum bile. Ama biliyorum ki anne olmak muhteşem bir şey .Elbette zorlukları var.Uykusuz geçen geceler,her gün ne pişirsem,hangi aktivite ile kızımı mutlu etsem, ne giydirsem acaba diye kafamda deli sorular mevcut gün içinde. Bunlar tatlı telaşlar elbette.
    Zaman geçiyor, kızım büyüyor ve kızımın hazır olduğunu hissettiğim bazı konularda yaşam değişiklikleri yapmamız gerekiyor.Mesela ben Bahar 8-9 aylıkken gece emzirmelerini kesmek istemiştim.Buna hazır olduğunu hissediyordum çünkü.Ama babası hazır değildi.Yapacağımız değişikliklerde üçümüzün birden hazır olması ne kadar mümkün olabilir bilemiyorum. Nitekim ben emzirmeyi kesemedim,her denememde babamız" o daha çok küçük, ne olur versen, bak ağlıyo.... gibi " duygu dolu sözleri ile beni her defasında kararımdan vazgeçirip, emzirmeye itti.Şunu da biliyorum ki özellikle yeni bir alışkanlık ya da yaşam tarzı değişimde KARARLI olmak son derece önemli.Ama ben kararlı olamadım, kıyamadım belki de ... Diğer türlüsü daha sağlıklı aslında (bebek-anne uyku bütünlüğü açısından) ama anne- bebek ne kadar yakın olursa olsun onun da zararlı olmadığını biliyorum en azından. 
    Doğduğundan beri anne kokusu ile uyuyan bir kızınız varsa ve siz onun yatağını ayırmayı, odasında uyumasını istiyorsanız önce babasını ikna etmelisiniz.en azından benim deneyimim bu. .Ben sadece benim kokumla uyuyan bir bebeğim var sanıyordum; oysa bebeğimin kokusuyla uyuyan bir kocam varmış Hiç mi denemedim?denedim elbet. aylar önce denemelerim sırasında Baharın küçük bir öhö sesiyle odasında biten bir baba bu tür girişimler için en büyük engeldir.Sonuç olarak varan 2 odayı da ayıramadık. Kızımızın odası 2 oda uzaklıkta maalesef :( yanımızdaki oda çok küçük olduğundan mecburen diğer odayı çocuk odası yaptık. Gece ağlayarak uyandığında yanına gitmek biraz zor oluyor ama ben buna da razıyım.
    Hep babayı suçlamak olmaz. Şu sıra kızım 30 aylık ve tuvalet alışkanlığı eğitimi için bu sefer ben hazır değilim sanırım... Bloglardan annelerden okuyorum zaman zaman.Nasıl başlamalıyım, hangi yöntemleri uygulamalıyım ? Bez bağlamak kolayıma mı geliyor, bir kaç denemede başarısız olunca çabucak yıldım  mı yoksa bilmiyorum ama son zamanlarda şehir dışı gezmeler yerleşik hayata geçmeyi beklemek de etkenler arasında diyebilirim.

Şimdi soruyorum "anne -bebek- baba" üçünün birden  hazır olduğu anı yakalamak bu kadar mı zor ? 

11 Kasım 2013 Pazartesi

kızım rüya gördü (yani bence :)



    Bebekler uyurken gülümser ya melekler güldürüyor denir ya, bu hoştur ama en tatsızı uyurken birden ağlamalarıdır. Korkmuş ve çaresiz uykulu halleriyle ağlamalarına hiçbir anne baba dayanamaz.Biz de çok etkileniyoruz Bahar ağlayarak uyandığında. Benim yatağını ayırma konusundaki üstün çabalarıma rağmen  babasının son günlerde öksürük nedeniyle aramızda yatmasını istediği kızımız cumartesi sabaha karşı rüya gördü ve biz bunu o dakika anladık.Babası ve ben şaşkınlık içinde farkettik bu durumu.Uyandı ve babasına dönüp kızgın kızgın "Sana yok " dedi..Sonra da "kara kıııııız " deyip ağlamaya başladı. Yaşanan sahneden çıkardığımız  sonuç rüyasında babası karakızı  almıştı ve Bahar buna kızmıştı.
      Bir de kız çocukları babacı olur diyorlar.Bu sıralar kızımız babasını her fırsatta uzaklaştırıyor.Sen git- sana yok- anne benim - gibi terslemelerle babamızı istemediğini ifade ediyor.Bunun dışında çok iyi anlaşıyorlar.Birlikte video izliyor, kitap okuyor, oyun oynuyorlar.Ama Baharın anlık itme- istememe hareketlerine babamız bozulmuyor değil.Aslında  bu normal , dönem dönem itiraz etme anneyi sahiplenme gibi bireysel hareketleri olabiliyor.Bir de bunu babamıza anlatabilsek de bozulmasa ve boşuna üzülmese çok iyi olacak ya neyse  :)


Bu da şimdilerde yanından ayırmadığın KARA KIZ. Yatarken bile yanında.Hep böyle sabit bir bebeğin olsun istemiştim Sonunda oldu.Özdeşleşme gibi değilde ; onu arkadaş-kardeş gibi gördüğün , hayal dünyanda zenginleşen hayallerin olduğu böyle bir oyuncak ile arkadaşlık çok sağlıklı bence.Varlığı ile kendini iyi hissedebileceğin , sarıldığında kucağını dolduran bu siyahi oyuncak rengi itibari ile senin her dilden dinden ve renkten insana aynı gözle bakmanı sağlar umarım. Bakalım kara kız kaç yıl seninle , bizimle olacak ???